Köpeklerin derisi yüksek asit karakterde bir yağ salgılar. Bu da sebum tabaka oluşturur. Bu tabaka, pH’ının yüksek olmasından dolayı, mikroorganizma üremesine izin vermez.
Köpeğinizi sık yıkarsanız, bu tabakayı yıkayıp uzaklaştırırsanız, deride enfeksiyon başlar. Çünkü koruma kalkanını kaldırmış olursunuz.
Sık rastladığımız bir şikayettir, “Ben bu hayvanı 2-3 günde bir yıkıyorum ama yine de kokuyor” derler. Oysa köpek zaten sık yıkandığı için kokmaktadır.
Şampuan seçimi
Köpek şampuanı alırken arkasını çevirip bakın. Nadir olsalar da bahsettiğimiz yağ tabakasını sökmeyen şampuanlar var.
Bunlarla köpeğinizi gün aşırı yıkayabilirsiniz. Fakat diğer klasik şampuanlarla 3 haftadan daha sık yıkamamak gerekir.
Yıkarken dikkat edilecekler
Yıkama işlemi, hayvanı ılık suyla ıslattıktan sonra şampuanı döküp köpürterek yapılmalı. Tabii gözlerine şampuan kaçmamasına dikkat edin.
Kafayı en sona bırakın. Çünkü kafasına su değdiğinde köpekler çok rahatsız olur. Hatta önce kafasını yıkayıp sonra gövdeye geçmeye kalkarsanız hayvan izin vermeyebilir.
Kulağın içerisinde “kulak kiri” olarak addedilen bir akıntı vardır. Aslında bu, kulağı koruyan bir maddedir.
Köpeğin kulaklarını, yüzücülerin kullandığı vazelinli ya da gliserinli pamuklarla tıkamanız yerinde olur. Böylece kulak enfeksiyonlarının önüne geçersiniz.
İnsan şampuanı ile yıkanmaz
En önemli noktalardan biri de kendi şampuanlarımızla yıkamamaktır. Çünkü bizim pH’ımız baz karakterde olduğundan insan için üretilen şampuanlar insanlara göre üretilir.
Öyle ki, hayvanları insan şampuanı ile yıkamak, bizim çamaşır suyu ile banyo yapmamız gibi bir şeydir.
Köpeği kuruturken deri diplerine kadar tam bir kuruma sağlanmalıdır. Aksi takdirde kokacaktır. Meşhur “ıslak sokak köpeği kokusu” olur.
Bunların dışında hayvanın ıslak kalması mantar enfeksiyonlarını tetikleyebilir.