Türk basınında Güzin Abla ekolünü başlatan, ilk “dert ortağı” köşe yazarı “Adem Baba” idi.
1936’da çıkan ve sahibi İlhami Safa’nın olduğu Haftalık Yeni Hayat dergisinde Adem Baba lakabı ve “Aramızda” rumuzuyla Türk basınında ilk kez bu köşede başladı.
“Adem Baba” köşesinde mektuplar yayınlanıyor ve yanıtlar veriliyordu.
Server Bedi (Peyami Safa) hemen her konuda mektup yazan okuyuculara cevap veriyor ve önemli gördüğü konulara değiniyordu.
İKİNCİ GÜZİN ABLA
1939’da ise bu ekolü popüler sinema dergisi Yıldız’da devam ettiren Sezai Solelli oldu. Önceleri 15 günlük olan dergi daha sonra haftalık, isim ve el değiştirerek yayın hayatını sürdürdü.
Senaryo yazarlığı da yapan, film şirketi kurarak filmciliğe de soyunan Solelli, Yıldız dergisinin “Dert Ortağı” köşesinde kendisine gelen okuyucu mektuplarına cevap veriyor ve bu işi yaparken oldukça üzülüyordu:
“O kadar hissederdi ki yazan kişinin derdini, kendini tutamaz ağlardı. ‘Eser, şu kızların derdine bak’ derdi bana. Sonunda ne yapar eder gelen mektuplara akıllıca bir şeyler yazardı.”
Yakın mesai arkadaşı Eser Tutel’e göre, Solelli kitle psikolojisini çok iyi biliyordu ve ayrıntılar üzerinde titizlikle duruyordu.
Yıllarca kendisine dertlerini yazarak akıl soranlara ışık tutmuş, yol göstermiş ve yeri geldiğinde de teselli etmişti.
TV’DE 7 GÜN’DE DEVAM ETTİ
Solelli’nin başlattığı gelenek başka dergilerde de farklı isimlerle devam ettirildi.
1960’lı yıllarda ekonomik krize girmesinin ardından Türkiye Yayınevi’nden ayrılan Solelli, TV’de 7 Gün’de yıllar sonra yeniden “Dert Ortağı” köşesini açtı.
Adem Baba’nın başlattığı, Solelli’nin devam ettirdiği ve Güzin Abla ile devam eden köşe, her ne olursa olsun bugünün basın dünyasında en çok mektup alan bölümlerden biri.