Bu yazıda hem biberin neden acı olduğunu, hem de biberin acısını geçirmek için ne yapmamız gerektiğini öğreneceğiz.
Biberin ağzımızı yakma nedeni, içinde bulunan bir madde. Daha bilimsel söylemek gerekirse, “kapsaisin” adı verilen kimyasal bir bileşen. Bu; kokusuz, renksiz ve yağlı bir madde.
“Kapsaisin” aslında biberin “biz onu yemeyelim” diye ürettiği bir madde. Tabii biberin derdi insanlarla değil. O aslında, bitkilere zarar veren mantarlarla savaşmak için “kapsaisin” üretir.
Bir yerde ne kadar çok yağmur yağarsa biberlerin de o kadar acı olduğu tespit edilmiş. Peki neden? Çünkü yağmur neme sebep oluyor; nem de daha çok mantar olmasına.
Hal böyle olunca, mantarlarla savaşmak için daha fazla “kapsaisin” gerekiyor. Fazla “kapsaisin” de biberin daha acı olmasına neden oluyor.
Scoville Derecesi
“Kapsaisin”, biberin her tarafında bulunsa da, en çok sapına yakın ve özellikle de tohumlarında yoğundur. 1912 yılında, Wilbur Scoville adında bir kimyager, biberlerin acılığını ölçmek için bir ölçü sistemi yaratmış.
Nasıl uzunluk için metre, ağırlık için kilogram varsa, biberlerin ne kadar acı olduğunu ifade etmek için de “scoville derecesi” var.
Örnek vermek gerekirse, normal biber “sıfır scoville”dir. Ünlü Meksika biberi “Jalapeno” ise 8000 Scoville civarı acıdır. Dünyanın en acı biberi olan “Caroline Reaper” ise 2 milyon 200 bin Scoville seviyesinde acıdır.
Biberin acısı nasıl geçer?
Peki biberin acısının geçirmek için en iyi yöntem hangisi? Önce en işe yaramayanını söyleyeyim: Su içmek.
Ağzınız yandığında su içerseniz bu hiçbir işe yaramaz. “Kapsaisin” için ne demiştik? Yağlı bir madde. İşte yağ ile su karışmadığı için su içmenin faydası olmuyor.
- Birincisi, asit içeren yiyecekler, yani limon, portakal veya domates yiyebilirsiniz.
- İkinci çare, süt ürünleri. Yani ayran yahut süt içebilirsiniz.
- Üçüncü kurtuluş yolu ise karbonhidrat içeren ürünler. Bu da malum başta ekmek olmak üzere, pilav, patates, mısır gibi yiyecekler.