Hepimizin çok iyi bildiği gibi vücudumuzun tek hakimi beyin. O ne derse öyle oluyor.Görmemizi, işitmemizi, ağlamamızı, gülmemizi, hatta maalesef acı duymamızı o sağlıyor.
Bunlara elbette acıkma duygusu da dahil. Beyin “acık” dediğinde “ne yesek” diye kıvranmaya başlıyoruz.
Biraz nahoş bir benzetme olsa da, mideyi çöp öğütücü gibi düşünebiliriz. İçine giren şeyleri parçalayıp bağırsaklara gönderiyor.Ancak ne yazık ki mide içi boş olduğunda da çalışmaya devam eden bir organ.
Beyin acıkma duygusunu tetiklediğinde mide de “yiyecek geliyor” diye heyecanlanıp çalışma pozisyonuna geçiyor. Keza bağırsaklar da ona uyuyor.
Fakat öğütücünün içi boş olduğundan, bir süre sonra mide duvarları birbirine sürtünmeye, bunun sonucunda da sesler çıkmaya başlıyor.
İşte biz de buna “mide gurultusu” diyoruz. Benzer şekilde, boş bağırsakların çalışmasından çıkan sesler de mideden çıkanlara eşlik ediyor.
DEPOLANMIŞ YAĞLAR
Beynimiz acıkma sinyalini ne yazık ki refleksle gönderiyor. O sırada kanda yeterli besin olsa bile “acıktım” diyerek bizi kıvrandırıyor.
Eğer umursamazsak bir zaman sonra midenin ve bağırsakların çalışması yavaşlıyor. Çünkü beyin, “stoktaki besinleri kullan” emrini vererek depolanmış yağları devreye sokuyor.
Hal böyle olunca da gurultu kesiliyor ve varsa fazla kilolar eritilmeye başlanıyor.
Kilo sorunu olan arkadaşlar acıktığında kendini frenlerse ve sadece beyni kandıracak kadar yiyecek tüketirse, beyin zamanla buna alışıyor.
Devamında da, hem acıkma sinyalini gönderirken ısrarcı olmuyor, hem de depodaki yağları kullanırken elini korkak alıştırmıyor.
KITLIK SİNYALİ
Fakat önemli bir hususu da atlamamak lazım. Az yemeye alışma sürecinde beyin, “her zamankinden az yiyecek geliyor, demek ki olağanüstü bir durum var” diyerek “kıtlık sinyali” denen uyarıları göndermeye başlıyor.
Yani sizi normalden daha da fazla acıktırıp mümkün olduğunca fazla yağ depolamak istiyor.
Bu durumda yapmanız gereken yine sabretmek ve onu yatıştıracak kadar yiyecek yemek. Beyin bunun üzerine, “az olsa da sürekli besin geliyor, demek ki durum o kadar da vahim değil” diyerek sakinleşiyor.