Genel görünüm dışında, kaşların yüz ifadesi açısından da işlevi var. Mesela kaşlarımızı çatınca ifademiz kızgın oluyor. Veya kaşlarımızı yukarı kaldırınca yüzümüzde şaşırma ifadesi oluşuyor.
Peki ama kaşlarımız neden var? İlk insandan bu yana birçok kılımız dökülmüş. İyi de, neden gözlerimizin üstünde bunlar kalmış?
Maalesef bilim adamlarının bu soruya net bir yanıtı yok. Benzer birçok soruda olduğu gibi, bunda da teoriler var.
SAÇAK GÖREVİ
Ben size en kabul gören teoriden bahsedeceğim. Bu teoriye göre, kaşlar, yağmur oluğu veya saçak olarak görev yapmak üzere varlar. Yani, gözlerimizi koruyorlar.
Terlediğimizde alnımızdan akan terlerin gözlere ulaşmasını engelliyorlar. Böylece gözlerimiz, sudan ve tabii özellikle de tuzdan korunmuş oluyor.
Benzer şekilde, yağmur altında yürürken de akan sular, gözlere ulaşmadan bir engelle, yani kaşlarla karşılaşıyor.
UZUN KİRPİKLER
Bilim insanlarına göre, eğer kaşlarımız olmasaydı, gözlerimizi korumak için başka bir şey olacaktı. Örneğin, çok uzun ve sık kirpiklere sahip olabilirdik.
Hatta kimbilir, belki de alnımız ileriye doğru, çıkıntı şeklinde uzayarak gözleri koruyacaktı.
Saçak teorisi sizce de mantıklı değil mi? Çünkü malum, tuz, yakıcılığından ötürü gözler için felakettir. Keza su da, görme kalitesini çok bozan bir şeydir.
Demek ki, kaşların asıl işlevi hakikaten de bu olsa gerek. Gözlerimizin saçağı olmak için varlar.