Eğer “kron kırığı” dediğimiz türdense ve dişin ağızda gözüken kısmında küçük bir kırık varsa, ışınlı dolgu (kompozit dolgu) ile hemen dolgu yapılabilir. Yani diş yüzeyine yapışan, dişinizle aynı renkte bir dolguyla kırık olan yer tamamlanır.
Daha büyük bir kron kırığı ise kırılan parçayı yanınızda götürmeniz diş hekiminin işini kolaylaştırır. Böylece hem dişin eski anatomik görüntüsünü görmüş olur, hem de belki o parçanın uygun bir kopyasını yapabilir.
Hekim, kompozit dolguyu laboratuvar ortamında hazırlayarak kırığın olduğu yere yerleştirir. Buna “indirekt kompozit” diyoruz.
HANGİ DURUMDA ÇEKİLİR?
Dişin büyük bir parçası kırıldığı halde kalan kısım ve kök sağlam durumdaysa, “dentin pini” dediğimiz küçük çivilerle kırılan kısımda dolgu için tutunabilme alanı oluşturulur. Oraya ışınlı, yani kompozit dolgu yapılır. Bu şekilde hasta yine kendi dişini kullanmış olur.
Eğer diş kırığı, “kron kök kırığı” dediğimiz türden, hem kronda, yani dişin ağızda gözüken kısmında, hem de kök yüzeyinde bir kırıksa, bu tip durumlar maalesef diş çekimiyle sonuçlanır.
DİŞ BÜTÜN OLARAK ÇIKMIŞSA
Diş bir travma neticesinde, hiç kırılmadan, köküyle birlikte bütün olarak da çıkabilir. Çocuklarda koşarken ya da salıncaktan düşme gibi kazalarla sık sık karşılaşıyoruz. Keza bu tabii büyüklerde de olabilir.
Böyle bir durumda dişi bir serum fizyolojinin içine koyabilirsiniz. Bulamıyorsanız bir bardak sütün içine koyun. O da yoksa ağzınızın içinde, tükürüklü ortamda tutarak en kısa sürede bir diş hekimine gidin.
Hekim dişi çıktığı yere, yani kökün içerisine yerleştirip diğer sağlam dişlerle sabitleyerek 3 ay sonunda kemiğe kaynamasını sağlayabilir. Bunun ismi “reimplantasyon”dur. Bu tip durumlarda sonuç genelde başarılıdır.
Eğer yerinden çıkan diş bulunamazsa orada artık eksik bir diş olur. Bu durumda implant veya köprü gibi restoratif, protez kaynaklı bir işlem yapılır.